Prebiyotik ve probiyotik kavramı sıklıkla karıştırılıyor hatta birebir şey olduğunu düşünenler bile var. O denli olmadığını bu içeriği okuduktan sonra çok yeterli anlayacaksınız. Sağlıklı bir beslenme sisteminde ikisinin de çok değerli yeri var.
Kaynak:1 2 3 4 5 6 7
Öncelikle probiyotik nedir ona bakalım;
Konuk olarak yaşadığı canlıya sıhhat açısından yarar sağlayan mikroorganizmaları probiyotik olarak tanımlıyoruz. Basitçe, bağırsağımızda yaşayan ve yediğimiz besinleri parçalayıp besin ve enzimleri bedenimize katmamızı sağlayan uygun bakteriler de diyebiliriz.
İyi bakterilerin bedenimizdeki dağılımını yaş, cinsiyet, kullanılan ilaçlar, alkol ve beslenme tertibi etkiliyor.
Bağırsaklarda patojenlerin düzgün bakterilere sayıca üstün gelmesi kalın bağırsakta bakteriyel bozulma olan disbiyoza neden olabilir. Bu durum huzursuz bağırsak sendromu, Crohn, çölyak üzere hastalıklara neden olabilir.
Probiyotikleri doğal besinlerden yahut beslenme destekleriyle almak hayli kolay. Beslenme sisteminize dahil etmeniz gereken her meskende bulabileceğiniz 7 değerli probiyotik kaynağı ise şunlar:
-
Yoğurt
-
Kefir
-
Lahana turşusu
-
Salatalık turşusu
-
Zeytin
-
Elma sirkesi
-
Ekşi mayalı ekmek
Probiyotiklerin sıhhatimiz üzerinde değerli yararları var.
-
Besinleri parçalayıp özümsenmesini sağlamak
-
Bağırsak sıhhatimizi desteklemek
-
Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek
Probiyotikler birebir vakitte nasıl düşünüp hissettiğimizi de etkiliyor.
İnsülin ve leptin üzere hormonların düzenlenmesinde tesirli role sahipler. Serotonin ve dopamin üzere mutluluğumuzu etkileyen hormonların üretiminde de etkililer.
Sindirimi destekleyen probiyotikler bağırsak iltihabının, idrar yolu enfeksiyonun ve huzursuz bağırsak sendromunun tesirlerinin azaltmaya da yardımcı oluyor.
Bağırsakta probiyotiklerin nizamlı dağılımı bağırsağı virüs, candida, mantar ve makus bakterilerden koruyarak bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor.
Bağırsağa ikinci beyin denme sebebi de aslında probiyotikler. Beyinle olan etkileşimi sayesinde anksiyete, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, hafıza sıkıntıları üzere rahatsızlıkların tesirini azaltıyor.
Antibiyotik kullanımına bağlı oluşan ishalin de mühletini azaltmayı sağlıyor.
Pekiii prebiyotik nedir?
Prebiyotikler bağırsağımızdaki âlâ bakterilerin yemeyi sevdiği besinlerdir. Bizim direkt sindiremediğimiz ve bağırsağımızda sağlıklı bir âlâ bakteri dağılımı sağlamamız için gerekli olan besinlerdir. Aslında prebiyotikler son yıllardaki araştırmalarla lif olarak sınıflandırıldı zira öteki lifli besinlerle fazla ortak noktaları var.
Vücuda alınan prebiyotikler sayesinde gelişen probiyotikler sağlıklı bir bağırsak ve sindirim sistemi sağlar.
Prebiyotikler sindirim sisteminde ilerlerken başka besinler üzere mide özsuyu yahut enzimler tarafından sindirilmez ve bağırsaktaki âlâ bakteriler için gerekli olan tüm besini sağlar.
Prebiyotik alımı bağırsaklardaki bakterilerin çeşitliliğini ve dağılımını istikrarlar. Lactobacili ve bifidobakteri üzere yeterli bakterilerin sayısının artmasını sağlar.
Prebiyotik ve probiyotik istikrarı kalp damar rahatsızlıkları ve yüksek kolesterol risklerini de azaltmaya yardımcı olur.
Prebiyotikler sayesinde üretilen yağ asidini beden bağırsağı onarmada kullanarak bağırsak sıhhatini düzenler.
Bu sayede geçirgen bağırsak sendromu, candidaların fazlalaşması ve öteki bağırsak problemlerinin önlenmesine yardımcı olur.
Prebiyotikleri doğal yollardan almamızı sağlayacak 8 besin şöyle:
-
Kuşkonmaz
-
Muz
-
Sarımsak
-
Karahindiba yaprağı
-
Kivi
-
Nohut ve fasulye üzere baklagiller
-
Pırasa
-
Soğan
Vücudumuzda yeterli ve makûs bakteriler var. Probiyotik ve prebiyotik istikrarını kurarak âlâ bakterileri berbat bakterilerden fazla tutmamız gerekiyor. Beslenme sistemimize dikkat ederek hem hastalık risklerini azaltabilir, hem de güç ve memnunluk düzeyimizi artırabiliriz.
Tüm bunların yanında sıhhatinizle ilgili birinci evvel bir doktora başvurmayı unutmayın!
